Benim derdim sincapla değil, elma ve armutla dostlar. Ne alıp veremediğim var bilmiyorum ama evlerdeki elma ve armutları tüketmeyi kendime misyon edindim.
Ananem ve dedemin atölye ziyaretini fırsat bilerek “Neden kek yapmıyorum.” dedim. Madem gelecekler değişik bir şey olsun diye başladım gene Pinterest’i taramaya. Nihayet güzel görünüşlü bir elmalı kek buldum.

Evet keki yapmaya başladığım saat 21:25. Niyetlendim desek daha iyi olur çünkü başlamam Gece saat 10-11’i buldu.
Site, gördüğünüz üzere Betty Crocker, tabii ben bunu bir kişi sandım meğer kendisi bir marka imiş. Nasıl Kenton, Dr, Oetker varsa. Tabii durumun farkına vardığımda geç kalmıştım, tarife de sadık kalacam ya illa hazır kek karışımı aldım, bizim piyasada olanlardan.
Tabii önce neye başladık? ELMALARI DOĞRAMAYA.

Tabii ki arada bir takım Armutlar var. Elma ile armutların yan yana geldiği nadir durumlardan biridir kekler. Kesinlikle ikisi beraber daha güzel tat veriyor. Düz düz elmalı yapmayın. Beni dinleyin. Armut koyun.
2 yemek kaşığı limon suyu ve 3 yemek kaşığı kadar esmer şekeri karıştırın diyor ama tabii ki bu kadar elmaya yetmez. Bütün bütün bir limon ve 4 yemek kaşığı esmer şeker, bu miktar meyve için iyi. Onu karıştırıp bunların üzerine döküyoruz ve kendilerini dinlenmeye alıyoruz.

Aynen böyle.
Sonra efendim kekin üstüne serpmemiz gereken un-şeker-tereyağı yani üç büyükler karışımını hazırlıyoruz. Kesinlikle diyet listesi düşmanı bir kek. Aslında kekin bu karışımın içinde tuz da var ama kayda değer bir miktar değil, hem üç büyükler kulağa daha hoş geliyor. Ama greatest beyazlar olarak tabii ayrı bir sekmede inceleyebiliriz.

Neye benzeyeceği konusunda bir fikrim yoktu ve yine “Doğru mu yapıyorum, böyle mi olacak, ne bu şimdi” sorgulamaları ile tereyağını, un ve şeker karışımının içine atıyoruz. (Baktıkça kilo alabiliriz bence) Tabii benim gibi kuvvetsiz bir vatandaşsanız çatan yerine el blenderı ile karıştırıyoruz. Sonra kaşıkla çeviriyoruz. Ortaya şöyle bir şey çıkıyor.

“Merhaba ben göbeğine yerleşicem.”
Sıra geliyor hazır kek karışımına. İnternetteki tarife göre karışım, 3 yumurta, ( 1 cup’ın 200 ml olduğunu düşünürsek ) 1 + 1/3 cup suyu (300 ml gibi) ve 1/3 cup zeytinyağını (aşağı yukarı 60-70 ml)ekliyoruz.
Tabii “boil water” diyince attım ben kaynar suyu içine, hop yumurtaların beyazı pişmeye başladı. Ortaya garip bir görüntü çıktı. E dedim başlıyayım karıştırmaya. Kokusu yine bir garip kuru kuru hamur kokuyor. Sonra dedim ki içimden, yabancı markanın içinde kendinden şeker var mı? Bizimkinde yok. Baktım ve evet varmış arkadaşlar. Zaten bizim kutuların arkasında süt, şeker ve şeker vanilin de ayrıca ekleniyor. Ben de şeker ve vanilya özütü ekledim. Karışımın tadına baktım, eh normal.

Sıra geldi pişirmeye. Fırını 190 diye 150 ye ayarladığımı 20 dk sonra fark ettim, o yüzden dikkat edin. Benimki pişmeye çalıştı beceremedi. Neyse açıyoruz fırınımızı bu arada kekimizi kalıba koyuyoruz.

Biz de öyle kalıp spreyi gibi değişik malzemeler olmadığından eski yöntemleri kullanıyoruz. Bir güzel yağlıyoruz. Dibine kek karışımını döküyoruz.

Üstüne elmaları yerleştiriyoruz. Dibine çökmüş şekerli limonlu suyu musluğa dökün, ya da siz bilirsiniz.

Ve son olarak sayın kalp krizi elemanı üç büyükleri karışımını üstüne ekliyoruz.

Ve fırına koyuyoruz. Tarife göre 30-35 dk da pişiyor ama büyük yalan. 2 saat pişecek diye bekledik. Sonra fırında bıraktık, sabaha kadar. Ne zaman bıçak soksak hamur bulaşıyordu. Açıkçası üzüldüm olmayacak diye. Kendi kendine kabardı bir şeyler yaptı. Ertesi gün torbaya koyup atölyeme götürdüm. ilk kurban bendim, eğer ölmezsem misafirlere de ikram edecektim.
Evet görüntüler hoş. Tadı da çok güzeldi. Fakat kek kısmı, kenarları lastik gibiydi. Hiç hoşnut kalmadım. Kenarlar yenmeden kalıyor. Bir daha sefere yaparsam normal düz kek yapıcam. Karışım falan, hayır efenim, katiyen!

Neyse ki çok şahane bir insanım da ne olursa olsun kekin iç kısmı güzel oldu.
O kek yenecek!
Tarif burada efenim bakmak isteyenlere:
http://www.bettycrocker.com/recipes/apple-pie-cake/92032a9b-1144-41dc-bd22-871a2358615e
